Pediatrik onkoloji hastalarının anne-babalarının stresle baş edebilme becerileri ile hastaların kardeşlerinin kaygı ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişki
Künye
Filiz, M. (2015). Pediatrik onkoloji hastalarının anne-babalarının stresle baş edebilme becerileri ile hastaların kardeşlerinin kaygı ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişki. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. İstanbul: İstanbul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Özet
Bu araştırmada pediatrik onkoloji hastalarının anne-babalarının stresle baş edebilme becerileri ile hastaların kardeşlerinin kaygı ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu çalışma Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Pediatrik Onkoloji ve hematoloji hastalarının anne-baba ve kardeşleri ile yürütüldü. Başlangıçta 34 aile ve 51 kardeş katılmıştır. Araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılayamayan aileler çıkartıldıktan sonra 30 aile ve 40 kardeş ile devam edilmiştir. İlk önce katılımcılardan demografik bilgiler alınmıştır. Daha sonra anne ve babalara Cope Ölçeği, Beck Anksiyete ve Beck Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Çocuklara ise Çocuklar için Depresyon Ölçeği, Çocuklar için Durumluluk-Sürekli Kaygı Ölçekleri (Nasıl Hissediyorum-1, Nasıl Hissediyorum-2) uygulanmıştır. Uygulamalarının ardından rastlantısal olarak seçilmiş 20 çocuğun anne ve babasına stresle baş edebilme eğitimi verilmiştir. Eğitimden sonra ailelere öğretilen stresle baş edebilme tekniklerini ne kadar yapabildiklerini takip edebilmek amacı ile 10 günlük bir takip çizelgesi verilmiştir. Eğitimin 11. günü tamamlandıktan sonra çizelgeler ailelerden alınmıştır. Daha sonra araştırmaya katılan bütün çocuklara ve ailelere (eğitim ve kontrol grubundaki aile ve çocuklara) tekrardan Cope Ölçeği, Beck Anksiyete, Beck Depresyon Ölçeği, Çocuklar için Depresyon Ölçeği ve Çocuklar için Durumluluk- Sürekli Kaygı Ölçekleri uygulanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çocuklara ve ailelere ön test ve son test yöntemiyle ölçekler uygulandıktan sonra analizler yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre grupların kendi içlerinde Ön test ve son testleri değerlendirildiğinde ailelerin stresle başedebilme düzeyleri ve anksiyete düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Eğitim grubu için ailelerin depresyon düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. öntest ortalamaları (15,48± 10,39) ve Son test ortalamaları (10,97±7,90) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark çıkmıştır (t29=-3,479; ,001). Buna göre son test ortalamaları yaklaşık 4,5 puan düşmüştür. Kardeşlerin bulgularını değerlendirdiğimizde; grupların kendi içlerinde Ön test ve son testleri değerlendirildiğinde Çocuklar için Durumluluk Kaygı Ölçeği (t19=-1,112; 0,280), Sürekli Kaygı Ölçeği (t19=-2,080; 0,051) ve Depresyon Ölçeğine (t19=-0,367; 0,718) göre ön test ortalamaları ve son test ortalamaları arasında istatistiksel olarak fark çıkmamıştır. Eğitim grubundaki kardeşler için yapılan analizlerde, Çocuklar için Depresyon Ölçeği (t19=2,669; 0,015) düzeylerine göre ön test ortalamaları (12,30±4,71) ve son test ortalamaları (8,15±5,31) arasında istatistiksel olarak fark bulunmuştur.Çalışmamızın sonuçlarına göre; vermiş olduğumuz stresle baş edebilme eğitiminin anne-baba ve kardeşlerin depresyon düzeylerinin düşmesi yönünde fayda sağladığını düşündürmektedir. Bu bağlamda Onkoloji servislerinde ailelere ve çocuklara gerektiğinde destek verilmesi için psikologların bulundurulması ve ailelere eğitim seminerlerinin verilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.