Üniversite öğrencilerinde aleksitimi ve depresyonun yordayıcısı olarak bağlanma stilleri
Künye
Aktay, M. (2014). Üniversite öğrencilerinde aleksitimi ve depresyonun yordayıcısı olarak bağlanma stilleri. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. İstanbul: İstanbul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Özet
Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin aleksitimi ve depresyon düzeyleri üzerindeki yordayıcılığının incelenmesidir. Araştırmanın ikinci amacı ise; demografik özelliklere bağlı olarak üniversite öğrencilerinde aleksitimi, depresyon ve bağlanma stillerinde farklılık olup olmadığının belirlenmesidir. Araştırmanın örneklemini İstanbul ilinde devlet ve vakıf üniversitelerinde öğrenim gören 150 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada yer alan değişkenlerin ölçülmesi amacıyla katılımcılara Kişisel Bilgi Formu, Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20), Beck Depresyon Ölçeği (BDE) ve Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri (YİYE) uygulanmıştır. Araştırmanın verileri frekans, bağımsız gruplar için t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), korelasyon ve regresyon analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmada yapılan regresyon analizleri sonucunda, üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin aleksitimi ve depresyon düzeyinin anlamlı yordayıcısı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca, üniversite öğrencilerinin aleksitimi düzeyleri ile bağlanma stilleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin depresyon düzeyleri ile bağlanma stilleri arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Aynı zamanda araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin aleksitimi düzeyleri ile depresyon düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu araştırmada aleksitimi ve depresyon düzeyinin cinsiyete, anne-babanın yaşına, anne-babanın eğitim durumuna göre farklılık göstermediği bulunmuştur. Öğrencilerin kaldıkları yere göre aleksitimi puanları farklılık göstermezken, depresyon puanları kaldıkları yere göre faklılık gösterdiği saptanmıştır. Ayrıca üniversite öğrencilerinin anne-babaların birlikte veya ayrı yaşamalarına göre aleksitimi düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunurken, depresyon düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.